banner32

Sümer Kentsel dönüşümü CHP'li vekilin gündeminde

CHP İstanbul Milletvekili Prof.Dr.Haluk Eyidoğan ‎25 Eylül 2012 CUMHURİYET GAZETESİ YAŞAM EKİ' nde KENTSEL DÖNÜŞÜMDE BİR GARİP ÖYKÜ: ZEYTİNBURNU SÜMER MAHALLESİ

Sümer Kentsel dönüşümü CHP'li vekilin gündeminde
Cumhuriyet Halk Partisi Zeytinburnu Belediye meclis üyesi ve Sümer mahalle sakini İlkay Biber'in gündeme getirip Prof.Dr.Haluk İyidoğan'a haber vermesi ile Zeytinburnu sümer mahallesinde yaptığı alan çalışmasından sonra yazdığı makaleyi aynen yorumsuz olarak okurlarımızın dikkatine sunuyoruz...

İşte Eyidoğan'ın makalesi ;

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) eski başkanı Sayın Gürtuna, 2003 yılında İstanbul Deprem Master Planı önerisine uyarak Sümer Mahallesini dönüşüm alanı ilan etti. Bu kapsamda, 2004-2005 yıllarında Zeytinburnu İlçesi’nde sosyal yapı analizi, zemin ve bina analizleri dahil ayrıntılı sismik risk araştırmaları içeren projeler yapıldı. Bunlardan “ZeyREG” adlı proje ile Zeytinburnu’nda kentsel dönüşüm alanlarının seçilmesi ve dönüşüm sırasında uygulanabilecek bir “bütünleşik etki projesi yönetimi” oluşturulması üzerine bir araştırmaydı. O sıralarda yeni başkan Topbaş bir demecinde Sümer Mahallesi’nin kentsel dönüşümünün 1 Ekim 2005 yılında başlayıp 2006’nın Eylül ayında biteceğini söyledi.

Sümer Mahallesi halkı deprem için dönüşüm uygulaması beklerken, 2006 yılı başlarında belediye biri 75, diğeri 55 dönümlük ve üzerinde yapılaşma olmayan Merkezefendi ve Seyitnizam mahallelerindeki iki araziyi “Kentsel Gelişim ve Dönüşüm Alanı” olarak onayladı.
 
Belediye başkanı Murat Aydın’ın “dönüşüm alanındaki konutların buraya taşınması planlanıyor, yani mahalle değişikliği olmasın, komşular farklı yere gitmesinler yine aynı mahallede kalsınlar “ sözü üzerine karar belediye meclisinden oy birliği ile geçti. Meclis üyeleri başkanın bu ifadesi ile arazilerin öncelikli olarak Zeytinburnu’nda en kötü durumda olan konutlara tahsis edileceğine inandılar. İBB ye bağlı Kiptaş şirketi 2006 yılında Merkezefendi’deki bu arazi üzerinde “ lüks ve akıllı Topkapı Merkez Evleri” projesini parlak reklamlarla duyurdu. Kentsel dönüşüm için rezerv alanı zaten çok az olan Zeytinburnu’nda bu projenin Sümer Mahallesi’nde depreme dayanıksız binalarda yaşayanlar için değil üst gelir grubu için olduğu anlaşılıyordu.

ZeyREG projesinde yapılan sosyal analizlere göre bölgede yaşayan nüfusun 2004 de %45’lık bir oranla emekli nüfustan oluştuğu, nüfusun %44’un 300-600 TL arası, %38’inin ise 600 -1000 TL arası gelir elde ettiği, nüfusun %78’inin 10 yıldan fazla süredir yaşadığı, %85’inin başka bir konutunun olmadığı anlaşılmaktaydı.
 
Bu dar gelirli Sümer Mahallesi sakinleri deprem güvenli konutları beklerken Kiptaş’ın rant amaçlı lüks ve akıllı Topkapı Merkez Evleri projesi, konut fiyatları 194 bin TL ile 514 bin TL arasında olmak satışa sunuldu.

İlk etaptaki 322 konut Sümer Mahallesi’nde çoğunluğu yaşamayan üst gelir üst gelir grubu tarafından 3 günde “kapış kapış” satın alındı. Dışarıdan bakıldığında hızla ilerleyen bu inşaat işleri sanki Zeytinburnu’nu için planlanan kentsel dönüşüm yapılıyor algısı yaratıyordu.

Bu algıyı kuvvetlendirmek için Kiptaş bekleyen Sümer Mahallesi dönüşümü ile ilgili olarak 2008 yılında mahallede satış bürosu açtı. Ancak burada dönüşüm algısı kuvvetlendirilirken, Topkapı Merkez Evler projesinin ikinci etabındaki lüks ve akıllı konutları da yaparak 803 konuta çıkardı. Kiptaş müdürünün basına verdiği demeçlere göre bu konutların metrekare fiyatı 2 bin TL civarındaydı ve fazla para kazanmıyorlardı (!). 2006 da 1 milyar dolarlık cirosu olan Kiptaş’a Allah bereket verirken, deprem riski altındaki Sümer Mahallesi bekleyebilirdi.

Merkezefendi’deki araziler rant amaçlı lüks konut inşaatları için kullanılınca, yani Başkan Aydın’ın mecliste verdiği sözler tutulmayınca Sümer Mahallesi Dönüşümü için arazi aranmaya başlandı.

Plana göre mahalledekilerin kısmen geçici iskanı yapılacak, yıkılacak yerlere yeni konutlar yaptıktan sonra “yerinde dönüşüm” gerçekleşecekti. Mahallede dönüştürülecek 47 dönümlük alanda 1038 adet konut, 212 adet dükkan vardı ve dönüşüm için 63 dönüme yakın arazi gerekiyordu.

Bu büyüklüğe ulaşabilmek için 14 dönümlük futbol sahası Koç Grubuna ait taşınmaz ile trampa edildi ve mülkiyeti Kiptaş’a mal edildi. Ayrıca, Ayvalı Dere ile Prof. Dr. Turan Güneş Caddesi arasında kalan ve 2007 deki planlarda ağaçlandırılması kararlaştırılan 96 dönümlük arazi, Sümer Mahallesi dönüşümü için tadilatla imara açıldı. Bu arazi için Kiptaş’ın Koç grubu ile kat karşılığı anlaşması yaptığı belirtilmektedir.

17.02.2008 tarihinde belediye 1/5.000 ölçekli Nazım İmar Planı tadilatı yaparak 63.3 dönümlük alan ile Prof. Dr. Turan Güneş ile Ayvalı Dere arasındaki 96 dönümlük alan da dahil toplam 160 dönüme yakın araziyi Sümer Mahallesi için “Kentsel Gelişim ve Dönüşüm Alanı” olarak onaylandı.
 
Ayvalı deresi yatağına bitişik bu 96 dönümlük arazide şimdi 1050 lüks konut yapılıyor ve fiyatlar 165 bin lira ile 831 bin lira arasında değişiyor. Anlaşılıyor ki 2003’den beri bekleyen Sümer Mahallesi’ndeki düşük gelirli halkın bu pahalı konutları satın alması, dolayısıyla depremden korunması(!) olanaksız. Bu lüks konutların ve rezidansların deprem riski altındaki vatandaşlara ayrılan 160 dönümlük “Kentsel Gelişim ve Dönüşüm Alanı” içerisindeki alanda yapılıyor olması oldukça tezat bir durum yaratıyor.

Sayın Topbaş her deprem röportajında Sümer Mahallesi’nin ilk etaptaki 14 dönümlük dönüşümünü anlatıyor ama o alanda daha önce yapılmış Topkapı Merkez Evleri ve 17.8.2009 tarihinde temelini attığı 96 dönümdeki rant amaçlı lüks konut ve rezidans projelerinden hiç bahsetmiyor. Yani 2003 ten beri uzayıp giden “Sümer Mahallesi deprem odaklı kentsel dönüşüm” hikayesinin gölgesinde rantsal konut üretimi başarıyla gizleniyor.

Bu arada Kiptaş trampa ettiği 14 dönümlük futbol sahasına da 640 konut, 21 dükkandan oluşan bir proje geliştirdi.

Bu proje için 23.11.2009 tarihinde zemin iyileştirme ruhsatı verildi ve inşaat çalışmalarına başlandı.

Başlangıçta projenin önce 8 katlı binalardan oluşmasının tasarlandı, ancak değiştirilerek (?) şu andaki 17 katlı yanaşık düzen binalara dönüştürüldü. Kiptaş’ın taşeron firmaya yaptırdığı 640 konuttan 200 tanesi inşaatı yapan firmaya verildi.

Firma konutları şu anda isteyene satıyor. Geriye kalan 440 tanesi de Sümer Mahallesinde deprem riskli dönüşüm alanındaki maliklere verilmeyi bekliyor. Kiptaş görevlileri halkla görüşmeler yapıyor. Ancak halk bu görüşmeleri inandırıcı bulmuyor ve aldatılma duygusu yaşıyor. Anlaşma sağlanırsa konutlarını terkedecekler ve Kiptaş’ın 14 dönümlük eski futbol sahasındaki yaptırdığı yanaşık düzen 440 konuta yerleşecekler.

Kiptaş, Sümer Mahallesinde dönüşüm amacını WEB sayfasında açıklarken şöyle yazıyor: “..... istenmeyen ama muhtemel bir depremde riskli binalarda bulunmak yerine, güvenli konutlara taşınma seçeneğini sunabilmek”. Bu amaç 160 dönümlük arazi için mi yoksa 63.3 dönümlük arazi için mi yazıldı ? Topbaş bir konuşmasında “Zeytinburnu`ndaki deprem açısından çok yüksek risk taşıyan 2 bin 295 binada oturan aileler için Topkapı ve İkitelli`de deprem dönüşüm konutlarını yapacaklarını” söylüyordu.
 
Acaba bu güne kadar deprem riskli yapılarda bulunan maliklerden kaçı lüks konutların olduğu Topkapı Merkez Evlerindeki veya Sümer Mahallesi yanıbaşında yapılan lüks rezidanslardaki konut veya işyerlerine sahip olabilmiştir? Mahalledeki görüşmelerimde bununla ilgili olumlu bir bilgi alamadım.

Geçenlerde Sümer Mahallesindeki vatandaşlarla bir toplantı yaptık. Kendilerine verilmesi teklif edilen ve Kiptaş tarafından yaptırılan yanaşık düzen 3 bloktan oluşan Sahil Park Evleri sitesindeki konutlarından ölçü olarak memnun değiller.

Gazetelere ve internet medyasına yansayan haber ve röportajlardan da anlaşıldığı kadarıyla vatandaşlar hayal kırıklığı yaşıyorlar. Mevcut mülklerinden oldukça küçük konutlar teklif edildiğini, sığabilecekleri konutlar ve işyerleri için ise fazladan ödeme ve faiz farkı istendiğini söylüyorlar.

Daha önceden mevcut konut alanlarından %25 yeşil alan ve otopark için kesileceği söylenmekle birlikte 8 katlı proje 17 kat çıkarılınca neden %25 kesintiye gidildiğini, aradaki 8 kat farkın yarattığı rantın nereye gittiğini sorguluyorlar. Sahibi olduğu daire sayısı ve dükkanı birden fazla olanlar da karşılığını alamamaktan ve kendilerinden ek olarak istenen büyük meblağlardan şikayetçiler.

Bunlar şikayetlerini yazılı ve sözlü olarak ilgililere iletiyorlar. Ama bir gelişme yok. Dolayısıyla Sümer Mahallesindeki insanlar şu anda boş duran Kiptaş Sahil Park Evleri Sitesi’ne gitmiyor. Dönüşüm tıkanmış durumda.

Burada dikkati çekmek istediğim önemli konu,160 dönümlük bir araziyi Zeytinburnu Belediye Meclisi’nden halkın deprem güvenliğini sağlama adına dönüşüm alanı olarak onaylattıktan sonra bunun 96 dönümüne adının başında “The” olan 15 katlı 15 adet bina ve 2 rezidansın (gazete reklamında 19 kat) kapsadığı 1050 lüks ve pahalı konut yapmak girişimidir.

Bu girişimdeki anlayış aynı 2006 da yapılan Topkapı Merkez Evleri projesindeki gibidir. 2003 başlayan ve “deprem odaklı kentsel dönüşüm” görüntüsü altında 63 dönümden ancak 14 dönümlük bir bölümü 2012 de bitirilebilen Sümer Mahallesi dönüşümü hikayesinde, 96 dönümdeki rant amaçlı lüks konutları yapma girişiminin yorumunu sizlere bırakıyorum. Sümer Mahallesi hikayesindeki anlayışın, 16.5.2012 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanlarda Dönüşüm” yasasının uygulanması sürecinde vatandaş için ne tür zorluk, mağduriyet ve anlaşmazlıklar yaratacağını tahmin etmeye yardımcı olacağını düşünüyorum.

Bu yasanın başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin bir çok yerinde başlayacak uygulamaları arefesinde, yıllardır konuşulan “Zeytinburnu Sümer Mahallesi Deprem Odaklı Kentsel Dönüşüm” sürecindeki sorunlardan edindiğimiz olumsuz deneyimler daha da önem kazanacaktır. Bu nedenle kentsel dönüşüm yapılması kesinleşen alanlarda vatandaşların mahalle platformları veya dernekleri oluşturması ve birbiriyle bilgi alış verişinde bulunmasını özellikle öneriyorum.


Kaynak :İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner33

Powered by Dailymotion

banner34