Sayın Hüseyin Çetiner, Meclis doksan art 3 de karıştı başlıklı haberinizde konuları eksik işlemişsiniz.



Benim konuşmamın özü ; 180 trilyonluk bütçe yapan belediyenin , bir amatör spor  kulübün  meclis kararı ile ödenmesine karar verilen  7.200 TL lık ödülünün, belediyenin hesaplarında haciz olduğu için ödeyememesine tanık olduğumu ve bu sebeple, belediyemizin malları ve hesapları üzerinde toplam ne kadar tL lık haciz bulunduğuna dair verdiğim önergeydi.



Bu hususa ,  "belediyemizin önceliği kulüplerin ödüllerini ödemek değildir "diyen Belediye başkan yardımcısı Gökhan Kasap'ın  ve  "ben de  Damlaspor kulüp başkanı olarak ödülümüzü almadım  "diyen  Merkezevleri'nde trilyon değerinde ev alan, trilyon değerinde cafe alan, belediye meclis üyesi olduktan sonra müteahhit olan belediye meclis başkanı  Özcan Doğan'ın verdiği cevaplarla benim önergemin ne alakası var. Siz bu gündemi neden şöyle işlemiyorsunuz ?..        



" Resmiye Hanım Belediye hesaplarında  ne kadar haciz var. Koca belediye 7.200.TL sını nasıl ödeyemiyor diye sordu  ve sayın başkan yardımcısı  önergenin bu kısmını es geçti " Bu da bir bakış açısı değil mi ?

 

Üstelik bu belediye başkan yardımcısı , Resmiye Hanım  o arkadaş gücü yoksa Kulüp başkanı olmasın " diyecek cesareti, fütursuzluğu, ukalalığı  nerden alıyor da bu şekilde bana sataşıyor.



Ben de  " gücü var ki siz 7.200 TL sını hesaplarda haciz olduğundan ödeyemediniz arkadaş parasını yatırdı ve kulübünü Eskişehir'e götürdü.



Ama haklısınız sizin kadar güçlü değil. Siz şanslı bir ailesiniz ve güçlüsünüz. Zira babanız da ANAP iktidarken belediye başkan yardımcısıydı , babanızdan sonra da siz AKP iktidar olunca belediye başkan yardımcısı oldunuz.." deyince " siz bana hırsız diyemezsiniz  " diye feryat etmeye başladı.. 



" Siz babama hırsız diyemezsiniz  " diye bağırıyor. Shov bunlar.. Ben de kendisine " babanız da başkan yardımcısıydı siz de  dedim, hırsız demedim. Ama başkan yardımcılığı denince sizin aklınıza hırsızlık geliyorsa bir şey diyemeceyeceğim " diye cevap verdim..



Burada yakışmayan davranış, gücünü oturduğu makamdan alan ve kendisine muhalif olanları ezmek için kullanan , halkın vergisiyle maaşını alan  başkan yardımcısı Gökhan Bey'in sözlü sataşmasıdır. 



Ayrıca yazınızda Gökhan Beyin babası Ravi Kasap'ın hayırsever iş adamı olduğunu yazmışsınız. İlçede birçok kişiye sordum .Ravi Kasap'ın hayırsever olduğunu kimse söylemedi. 



"ANAP zamanı Dr.Adil Emecan'ın başkan yardımcısıydı." dediler. Şuan ne yapıyor diye araştırdım. Kızılay' da  başkan yardımcılığı yapıyormuş. Acaba siz bunun için mi hayırsever dediniz.

 

Benim bildiğim hayırsever , kendi malından hayır yapanlara denir..Yanlış mı düşünüyorum.





Kaynak : İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)