banner32

“zeyti̇nburnu Ki̇tapçısı Buluşmaları” Söyleşi̇ Programında Sanatçı Ahmet Özhan'ı Ağırladı

Zeytinburnu Kültür Sanat, 5 Ocak tarihinde “Zeytinburnu Kitapçısı Buluşmaları” söyleşi programı çerçevesinde sanatçı Ahmet Özhan'ı ağırladı. Zeytinburnu Kitapçısında gerçekleşen programda, yazarın Ayrılık Yaman Kelime isimli kitabı üzerinden bir söyleşi gerçekleşti.

“zeyti̇nburnu Ki̇tapçısı Buluşmaları” Söyleşi̇ Programında Sanatçı Ahmet Özhan'ı Ağırladı

Ahmet Özhan, Ayrılık Yaman Kelime'de hayatının ilk kez bütünlüklü bir şekilde kaleme alındığını söyledi. "Hayatım daha önce parça parça anlatıldı ama bu kitapta yorumlandı. Sadece beni anlatan değil aynı zamanda yorumlayan, hayatı değerlendiriş biçimimi, isabet ettiğim ve ıskaladığım şeyleri, hatalarımı yani benim gibi hayatı renkli olan bir insanın hayatının analiz edilmesini anlatır bu kitap. Böyle mi yaşanmalıydı yoksa daha iyi yaşanabilir miydi bunu fark etmemde katkısı oldu. Hayatımın ayrıntılarını açık açık söylemek istedim çünkü okuyanlar kendi hayatları için de bir ders çıkarsınlar istedim. Ahmet Özhan'ı tevafuklar onu nereye götürdü, onu nasıl değerlendirdi? Kader denilen şey sadece mecburen yapmak zorunda olduğumuz şeyler mi yoksa imkanları değerlendirme modeli mi? Bu soruları zaten hep düşünürdüm. Kitapta bu hususları daha derli toplu, sorgular bir şekilde anlatma imkânı buldum." 

Özhan, yaşadığı hayatın şans olmadığını, şans diye görülen şeyin aslında mesuliyet olduğunu ifade etti. "Bir insanın Müslüman ülkede doğması onun şanslı gibi gösterir. Ama kişi bunu değerlendiremiyorsa Müslüman ülkede yaşamasının kıymeti yoktur. Şans değerlendiremediğin zaman risktir. Elde ettiğim şeyler beni tefahhuş etmeye götürebilirdi. Çünkü yaptığım işler nefsin hoşuna giden, tehlikeli bir dünyaya ait. İnsanın gözü ve kulağı sizde oluyor, bunun mesuliyetini düşünebiliyor musunuz? Güzel ve doğru ancak ve ancak Allah'ı tarif ve takdir ettiğinde güzel ve doğrudur. Bir şey nefsi hazları işaret ettiği müddetçe güzel de değildir doğru da. Güzel ve doğruyu kitap ve sünnet istikametinde tespit edebilir, madde ve mana ayrımına düşmeyiz. Bütün mevcud ancak Hû'dan ibarettir. Varlığın niteliği ve niceliği hakkında bir kanaat sahibi olmak lazımdır. İzafi tekillikler aslında tümelin bir hikmet neticesinde ortaya çıkmış şeklidir. O'nu tekil olarak değerlendirmek yerine tümelin bir açığa çıkışı, hikmeti olarak gördüğümüz zaman, onunla cebelleşmek yerine onu anlamak ve oradan bir şey edinmek durumu ortaya çıkar." 

KAYNAK:İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA) 

Hüseyin ÇETİNER

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner33

banner14

banner34