banner32

Hayırlıoğlu kasıtlı haberlere isyan etti

Zeytinburnu İlçe Milli Eğitim Müdürü Yakup Hayırlıoğlu kiracısının kendilerinden habersiz olarak yerlerini başkalarına devretmesi ile alakalı yaşanan tartışmanın kasıtlı olarak başka yönlere çekilmesine ateş püskürdü...

Hayırlıoğlu kasıtlı haberlere isyan etti
Zeytinburnu İlçe Milli Eğitim Müdürü Yakup Hayırlıoğlu Zeytinburnu Times'a bir açıklama gönderdi

İşte o açıklamyı aynen yayınlıyoruz  ; 

 
' Etrafı tel çitlerle çevrili Bahçeli dört katlı bina eşime ve bana ait yirmidört yıldır sahibi olduğumuz tapulu mülkümüzdür.

Halen “zemin, artı bir, artı iki” üç katı ana okulu, çatı katı ise yazlık daire olarak kullanılmaktadır. Bahçesinde yirmiye yakın yetişkin çam ağacı ve meyve ağaçları bulunmaktadır. çatı katındaki yazlık dairemize Anaokuluna girilen kapıdan geçilerek girilir, bu hadiseye kadar da uygulama hep böyle olmuştur.

Binada 2009 yılında emekli öğretmen olan eşim Güler HAYIRLIOĞLU tarafından halen, Bahçelievler İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü olarak görev yapan Ali İMİR’in Anaokulu öğretmeni olan kızı ile Narbereketi Anaokulu ismi ile ilk defa okul açılmıştır.

Çeşitli nedenlerle zara ettiğinden emekli öğretmen olan Hüseyin GÜVEN’e 2010 yılının dokuzuncu ayında ilk yıl her ay binbeşyüzlira, ikinci yıl her ay ikibinlira, daha sonraki yıllarda da TEFE TÜFE’ye bağlı olarak on yıllığına kiralanmıştır, Kiracı Hüseyin GÜVEN Anaokulunun adını değiştirerek, Güvenli Ufuklar adını koyup faaliyete devam etmiştir.

Kira kontrat fotokopileri, Noter devir senedi örneği ektedir. Tamamen iyi niyetle yapılan bu sözleşmeye uyulmamıştır. Zarar edildiği gerekçesi ile hiç kira ödenmemiş, diğer ortağa ödenen kıryedibinbeşyüzliralık devir ücreti tarafıma senet verildiği halde ödenmemiştir. Senet fotokopileri ektedir. İki yıllık kira alacağı ve senetli devir ücretinin tahsili için Büyükçekmece’de Avukat Ethem Kaan ÇELİK tutularak hukuki yollara başvurulmuştur.

Hüseyin GÜVEN borçlarını ödememek ve beni korkutup, alacağımdan caydırmak için mafya usulü okulu halen Erzurum’da görevli Kıdemli Jandarma Başçavuş Coşkun KOÇ, kardeşi Jandarma Astsubay Çavuş Silivri Cezaevinde görevli …….KOÇ, küçük kardeşi, Silahlı özel güvenlik Uğur KOÇ’a terketmiştir.

21.08.2012 tarihinde Salı günü Bayram dönüşü çatı katındaki daireme bakmak için Ablam ile birlikte Anaokuluna gittiğimde, tatil olmasına rağmen bahçe kapısının açık olduğunu gördük. Ablam ile birlikte bahçeyi dolaştık, yetişkin beş meyve ağacının kesildiğini gördük.

Kimin kestiğini sormak için Anaokulu idari kısmına girdiğimizde, Müdür makam koltuğunda sonradan isminin Coşkun KOÇ ve Erzurum’da görevli Kıdemli Jandarma Başçavuş olduğunu öğrendiğim bir kişi ile ayakta duran resmi üniformalı İstanbul Silivri Cezaevinde görevli Jandarma Astsubay çavuş olan ismini hala bilmediğim Coşkun KOÇ’un kardeşi bir diğer kişinin olduğunu gördük.
 

Ablam ile selam verip, bayramlarını tebrik edip kendimizi tanıttık. Bahçedeki yetişkin meyve ağaçlarını kimin kestiğini sorduk. Coşkun KOÇ adlı kişi önce burayı devraldığını söyledi ve ağaçları da kendisinin kestiğini söyledi.

kira sözleşme hükümlerine göre bunun mümkün olmadığını, halen Mahkemelik ve İcrada olduğumuzu, kendisinin zarara uğrayabileceğini belirttiğimde, öfke ile üzerime yürüyerek sinkaflı küfürler ederek bana yumruk, Ablama tekme attı, karşı koymak istediğimde kardeşi olduğunu sonradan öğrendiğim, Silivri Jandarma da Cezaevi görevlisi resmi üniformalı

Astsubay beni tuttu, Ablam fenalık geçirdi, üniformalı şahıs beni bahçeye iterken çift silahından birini göstererek, “seni burada öldürürüz, kimsenin haberi olmaz, defol git” dedi. Daha sonra silahlı özel güvenlik olan, televizyonda sadece başının arkası gösterilen ve Anaokulunda çalışan gibi gösterilen Uğur KOÇ gelerek, Ablama ve bana vurmaya başladılar, kaçarak arabamıza bindik, uzaklaşmağa çalışırken arabamı tekmeleyerek, kaportasını ezdiler, arkamızdan sinkaflı galiz küfürler savurdular, en yakındaki E-5’in kenarında bulunan Dürümcü Sülo’ya sığındık. 155 Polis İmdat’ı aradım, 40–45 dakika sonra ekip geldi, Anaokuluna gittiğimizde kapıları kilitli bulduk.

Büyükçekmece Merkez Karakoluna ifade vererek şikayette bulunduk. Altmışdört yaşındaki Ablamın ve şahsımın TSK mensubu biri de resmi üniformalı üç kişi diğer yakınları tarafından küfür edilip, darp edilmemiz, onurumu ve sağlık durumumu bozdu, 23.08.2012 Perşembe günü Kaymakamımızdan izin alarak Büyükçekmece Jandarma Komutanına yanımda emekli Kaymakam Ünal ERDOĞAN olduğu halde şifahi şikayette bulundum.

Zeytinburnu’na geri dönmek üzereyken yukarıda adları ve görevleri zikredilen kişiler tarafından darp edilen Ablam Sevim ÖZER beni arayarak oğullarının Büyükçekmece’ye geldiğini söyledi.

yanlış bir şey yapmamaları için yanlarında olmamı istedi. Gençlerin bir taşkınlık yapmaması için Avukatımı arayarak Avukatımın abisine ait olan Ada Cafe’de buluştuk.

Yeğenlerimi de oraya çağırdım, Avukatıma aradan iki gün geçtiği halde adamların ifadelerinin bile neden alınmadığını sordum, o da Büyükçekmece Merkez Karakol yetkililerinin Anaokuluna gidin eğer orada iseler 155’i arayın onları alalım dediğini anlattı.

Birlikte Anaokuluna gitmeye karar verdik. Mücahit isimli bir tanıdığın arabası ile hep birlikte Anaokuluna gittik. Yeğenlerim Gökhan ÇEBİ ve Barbaros ÖZER ile şoför Mücahit dışarıda beklediler.

Biz Avukatım ile birlikte sekreterinden izin alarak, Müdür makam odasına girdik, Coşkun KOÇ orada yoktu, çok kısa bir süre sonra yanında uzun saçlı birisi ile Müdür odasına geldi. Beni görür görmez bağırıp, küfürler ederek üzerime yürüdü ve göğsüme şiddetli bir yumruk attı, yeğenlerim bağrışmaları duyup içeri gelerek müdahale ettiler, yeğenlerimden Barbaros ÖZER Müdür makam masasının üzerinde bulunan demir küllüğü benimle kavga halinde olan sivil giyimli kıdemli başçavuş Coşkun KOÇ’un kafasına vurdu. Coşkun KOÇ’un en küçük kardeşi silahlı özel güvenlik Uğur KOÇ’ta gelerek kavgaya karıştı.

İşin büyümemesi için gençleri iterek dışarı çıkardım, olay on metrekarelik bir yerde yaklaşık bir iki dakika sürdü ve olay yerinden ayrıldık.

Ben daireye döndüm ve saat 18.00’e kadar işyerimde çalıştım. Eve geldiğimde göğsümdeki ağrı şiddetlendi, tansiyonum bozuldu, Eşim ve oğlum beni Bakırköy’deki Yaşar Hastanesine kaldırdı. Buna ait raporlarım ektedir. daha sonra şikayet üzerine Büyükçekmece Emniyet Müdürlüğü araştırma bürosuna gittim ifade verdim. Şahitler dinlendi, yüzleştirmeler yapıldı, belge ve bilgiler Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığınca incelenerek, savcıya da ifade vererek Adliyeden çıktım.

haber başlığında verilen Silahlı baskın söz konusu değildir. Silahlar onlarındır, silah çekenlerde kendileridir. Adı geçenleri hiçbir şekilde tanımam alacak verecek hesabımız da yoktur, kendileri tamamen gayri yasal bir şekilde mülkümü gasp etmişlerdir, çok onur kırıcı bir iftira olan sekreter ve öğretmene cinsel taciz, Büyükçekmece Savcılığınca araştırma yapılmış, aslı olmadığı ortaya çıkmıştır.

Çok kısa süren arbede de sekreter dışında veli, öğretmen ve öğrenciler ile asla karşılaşmadık, haberde gösterilen öğrenci görüntüleri, yüzleri gösterilmeyen kol ve bacak görüntüleri tamamen mizansen olarak hazırlanmıştır.

Hiç darp edilen kişi yüzünü saklar mı? Kol ve bacakları gösterilen kişiler, resmi görevli olduklarından yüzlerini saklama ihtiyacı duymuşlardır. Çünkü kendilerine Erzurum’da Kıdemli Jandarma Başçavuş, Silivri Cezaevinde görevli Astsubayçavuş, mesai saatleri içerisinde Anaokulunda ne arıyor? Onlara Ticaret yapma hakkı mı tanındı.

Ellerinde hiçbir belge olmadan nasıl bir okulu sahiplenebiliyorlar ve mal sahibini kendi mülküne sokmuyorlar, bunlar çok düşündürücüdür. İstanbul gibi yerde bunlar yapılıyorsa varın gerisini siz düşünün.
 

Ömrünü Eğitime, öğretmenliğe ve Eğitim yöneticiliğine vermiş bir kişi olarak bir okula maddi nedenler yüzünden silahlı baskın yaptığımı bildiren bu haber itibarımı, vicdanımı, ailemin fertlerini, onurumuzu şiddetli bir şekilde yaralamıştır.

Bu haberin İlçenizde Milli Eğitim Müdürlüğü yapan kişiye danışılmadan araştırılmadan yayınlanması basın ahlakı ile bağdaştırılamaz.

Bu haberin Türkiye’nin sayılı kanallarından biri olan ATV kanalı tarafından yayımlanması şahsımı, basın yolu ile linç etmiş, medyaya olan saygı ve güvenimi zedelemiştir. Şahsi, maddi ve manevi tazminat davası açma haklarım saklı kalmak kaydı ile eğer gazetenizde yayımlandı ise aynı sahifede ve zeytinburnu.org internet sitesinde de aynı puntolarda, aynı sahifede, aynı dikkat çekici şekilde de tekzip edilmesini önemle rica ederim.'


Yakup HAYIRLIOĞLU/ Zeytinburnu İlçe Milli Eğitim Müdürü

Sayfalarımız karşı tarafın da görüşlerine açıktır.Kendilerine ulaşmak istedik ancak başarılı olamadık.






YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner33

Powered by Dailymotion

banner34