Üç aylık seminer takvimini “İslam” kavramına ayıran Prof. Dr. Bedri GENCER, Ekim ayı seminerinde “İslamın Kalbine Yolculuk1-Barış Dini Olarak İslam” başlığı altında İslam çerçevesinde barış tanımını anlattı.

Zeytinburnu Haber Merkezi

İslam kelimesinin manasının selamdan türediğini, selamın ise barış manasına geldiğini ifade eden Gencer; barış kelimesinin toplumda yalnız iki küskünü barıştırmak olarak bilindiğine dikkat çekerek; “Barış Arapçada iki kelime ile ifade edilir. Biri sulh, biri selamdır. Barış esasında kavgayı önlemek değil, hiç kavga olmayacak bir ortamı hazırlamak manasına gelir. Hepinizin bildiği gibi Hz. Adem ve Havva cennette tam bir esenlik içinde yaşarken, şeytanın ayartmasıyla yeryüzüne inmiş ve bir birleri ile kavga etmeye başlamışlardır. Allah Araf Suresi 24. Ayette “Birbirinize düşman olarak yeryüzüne inin.” diyor. Ve yine bildiğimiz gibi sonrasında oğullarının kavgası başlıyor. İnsan demek ki yeryüzüne savaşmak için inmiştir.”

Son din İslam dininin ve önceki dinlerin yeryüzünde bir biriyle kavga halinde yaşayan insanlara barış ortamını sağlamak için indirildiğini belirten Gencer, dinleyicilerine barışın şartlarından da bahsetti.

“Barışın iki şartı vardır. Afiyet ve emniyet. Afiyet dediğimiz şey insanın kaygıdan uzak olması manasına gelir. Misal, yemek yemiş birine afiyet olsun diyoruz. Çünkü karnı doymuştur ve açlık kaygısı yaşamıyordur. Ekmek bulan kişi, aç kalma kaygısından kurtulmuştur. Ekmeğinin çalınması korkusundan kurtulması içinse onu emniyete alması gerekir. Emniyet ise dini manada iman etmektir. Yani korkudan kurtulmaktır. “

İslam ve barış kavramını anlatırken Dar-ul Harp ve Dar-ul İslam kavramlarına da değinen Bedri Gencer; “ Dar-ul Harp savaş yurdu demektir. İslamın hakim olmadığı yerler savaş yurdudur. Çünkü oralarda barış ortamı yoktur. Barışı sağlayacak düzen kurulmamıştır. Dar-ul İslam ise yeryüzünde selam yani barış içinde yaşayan topraklar, şehirler için kullanılır. Dar-ul Harp şehirlerinde yaşayanlara harbi diyoruz, çünkü İslamı yaşamayan, harp halinde kişilerdir.”

Yeryüzündeki en güzel sanatın güzel geçinmek olduğunu söyleyen Bedri Gencer, Arapça’da güzel geçinmek manasına gelen hüsn-i muaşeret kavramının ne yazık ki unutulmakta olduğunu söyleyerek; “İnsanın yaşadığı ev onun âlemidir. Barış önce insanın evinden başlar. İnsan öncelikle kendisiyle barışık olmalı, sonra eşiyle barışık olmalıdır. Eşiyle barışık olan, bütün insanlarla barışık olur.” diyerek dinleyicilerine ibadetin insanları kötülükten alı koyduğuna değindi.

Prof. Dr. Bedri GENCER Kasım ayında İslam kavramını anlatmaya “Vasat Din Olarak İslam” başlığıyla devam edecek.