İnsani Müdafaa ve Kardeşlik Derneği (İMKANDER) Başkanı Murat Özer, 2009 ve 2011 yılında Zeytinburnu'nda öldürülen 4 Çeçen'le ilgili düzenlediği basın toplantısında, emniyet ve MİT'in yürüttüğü soruşturma neticesinde Çeçen cinayetlerinin Rus ajanlar tarafından işlendiğinin ortaya çıktığını söyledi.
Rusya'ya karşı verdikleri mücadelelerle bilinen ancak 2009 ve 2011 yıllarında Zeytinburnu'nda Çeçen komutanlar Ali Osaev, Bergkhaz Musaev, Rüstem Altemirov ve Zaurbek Amriev ile ilgili önemli bilgiler ortaya çıktı. Konu ile ilgili basın toplantısı düzenleyen İMKANDER Başkanı Murat Özer, "Emniyet ve MİT'in yürüttüğü soruşturma neticesinde Çeçen cinayetleri üzerindeki sır perdesi aralanmıştır. Cinayetlerin arkasında Rus istihbarat ajanlarının olduğunun görüntü ve ses kayıtlarıyla ispatlanmıştır" dedi.

MİT ve emniyetin konuyu hassasiyetle takip ettiğini belirten Özer, "Savcılık, MİT ve emniyet uzun bir çalışmanın neticesinde artık bütün istihbarat bilgilerini topladı. Sonucunda da cumhuriyet savcılığı davanın açılmasına karar verdi. Mahkeme de bu iddianameyi kabul etti. Duruşma Mart ayında Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanacak" şeklinde konuştu.

Özer, dava iddianamesinin toplamda 3000 sayfadan oluştuğunu ifade ederek, "Dosyada onlarca kişinin ifadesi çok miktarda kamera ve ses kaydı, Ali Osaev, yüzlerce fotoğraf ve bilgi bulunmaktadır. Savcılık, MİT ve emniyetin yürüttüğü soruşturma neticesinde çeçen cinayetleri üzerindeki cinayetinin zanlısı Zona kod adlı şahsın İstanbul'da Rus istihbarat ajanları ile yaptığı görüşmelerin kayıtları sır perdesi aralanmış, sadece bu cinayetlere ilişkin değil, yurt içi ve yurt dışında Kafkasyalı direniş liderlerine karşı gerçekleşen suikastler hakkında da son derece çarpıcı bilgiler elde edilmiştir" dedi.

Zeytinburnu'nda işlenen Çeçen cinayetlerinin faillerinin belirlendiğini belirten Özer, "Rus istihbaratı adına çalışan Aleksander Jargov ve Ladin Ayıbov isimli şahısların 3 Eylül 2011 tarihinden cinayetin işlendiği tarihe kadar İstanbul'da bir dizi etkinlikler gerçekleştirdiği tespit edildi. Böylelikle bu cinayetin failleri şüpheye yer bırakmayacak şekilde Rus istihbarı PSV adına çalışan ajanlar oldukları kanıtlanmıştır. Fakat ne yazık ki bu kişiler cinayetten hemen sonra başka isme düzenlenmiş pasaportlarla Türkiye'den ayrıldılar" şeklinde konuştu. - İSTANBUL