banner32

Çanakkale Harbimiz 100 Yaşında

İngiltere’nin başını çektiği itilaf devletlerinin Osmanlıyı yok etmek için o güne kadar görülmemiş bir gücü toplayarak 5 çayını Boğaz’da içeceğiz sloganı ile yola çıktıkları savaş başlarına bela açtı. Kolay bir şekilde Çanakkale Boğazını geçip Osmanlı’nın başkenti İstanbul’u ele geçireceğine inanmışlardı…

Çanakkale Harbimiz 100 Yaşında
  İman kuvveti ile  düşman donanması darmadağın edildi
Osmanlı’nın Balkan harbinde ciddi derecede toprak kaybı ve bir çok yerde güç kaybına uğraması İngiltere başta olmak üzere emperyalist devletleri Osmanlı’nın topraklarını paylaşmaya itmişti. Osmanlı devleti de Çanakkale  boğazı geçilirse Anadolu’nun elde tutulamayacağını bildiğinden dolayı 253 bin şehit verme pahasına cansiperane bir şekilde tarihin en kanlı savaşlarından birisinin Deniz savaşları bölümünü kazanmak adına tüm benliği ile  savaş meydanında savaştı.

İstanbul Times Haber Merkezi / Mehmet Osmanoğlu

Çanakkale harbi ne demektir hep birlikte  bir göz atalım
Çanakkale SavaşıI. Dünya Savaşı sırasında 1915–1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir.
 İtilaf Devletleri; Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'u alarakİstanbul ve Çanakkale boğazlarının kontrolünü ele geçirmek,Rusya'yla güvenli bir erzak tedarik ve askeri ikmal yolu açmak, başkent İstanbul′u zapt etmek suretiyle Almanya′nın müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini zayıflatmak amaçları ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı'nı seçmişlerdir.
 İtilaf devletleri sadece askeri alet edavatı hesaba katıp iman kuvvetini unuttular
Osmanlı donanması ve askeri kuvvetlerinin ülke savunması adına ortaya koydukları amansız savaşmaları sonucu düşmanın saldırıları başarısız olmuş ve geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Kara ve deniz savaşları sonucunda iki taraf da çok ağır kayıplar vermiştir.
Osmanlı İmparatorluğu, Almanya'nın Rusya'ya savaş ilan ettiği 1 Ağustos 1914'ün hemen ertesi günü, Almanya ile bir ittifak antlaşması imzalamıştır. Bu antlaşma, imparatorluğun eninde sonunda Almanya'nın ana gücünü oluşturduğu İttifak Devletleri safında fiilen savaşa gireceği anlamına gelmektedir. Enver Paşa, fiilen savaşa girmeyi, seferberliğin tamamlanmamış olması ve Çanakkale Boğazı savunmasının tamamlanmaması gibi gerekçelerle ertelemeye çalışmıştır. Ancak Almanya, bir an önce savaşa fiilen girilmesi için baskılarını sürdürmüştür. Bu baskılar, Akdeniz'de İngiliz donanması önünden çekilen Goeben ve Breslausavaş gemilerinin İstanbul'a gelmesiyle bir oldu bittiye getirilmişti.
Daha sonra Osmanlı Donanması'na bağlı bir grup gemiyle Karadeniz'e açılan bu gemiler 27 Ekim 1914 tarihinde Rus limanlarını bombalayınca Rusya, Osmanlı İmparatorluğu'na savaş ilan etmiştir.
Winston Churchil’in hesapları tutmadı
Birleşik Krallık Donanma Bakanı Winston Churchill, 1914 yılı Eylül ayında Çanakkale Boğazı'nın donanmayla geçilerek İstanbul'un işgalini öngören bir planı Başbakan Herbert Asquith'e vermiştir. Plan, çeşitli evrelerden geçerek uygulamaya kondu ve Birleşik Krallık ve Fransa gemilerinden oluşan bir donanmanın Boğaz'a geniş çaplı saldırıları 1915 Şubat ayında başlatıldı. En güçlü saldırı ise 18 Mart 1915 günü uygulamaya konuldu. Ancak Birleşik Donanma ağır kayıplara uğradı ve deniz harekatından vazgeçmek zorunda kalındı.
Deniz savaşlarında başarılım olamadılar bu sefer de kara savaşına karar verdiler
Deniz harekatıyla İstanbul'a ulaşılamayacağı anlaşılınca bir kara harekatıyla Çanakkale Boğazı'ndaki Osmanlı sahil topçu bataryalarını ele geçirmek planı gündeme getirilmiştir. Bu plan çerçevesinde hazırlanan İngiliz ve Fransız kuvvetleri 25 Nisan 1915 şafağında Gelibolu Yarımadası'nın güneyinde beş noktada karaya çıkarılmıştır. İngiliz ve Fransız çıkarma kuvvetleri her ne kadarSeddülbahir ve Arıburnu sahillerinde köprübaşları oluşturmayı başardılarsa da Osmanlı kuvvetlerinin inatçı savunmaları ve zaman zaman giriştikleri karşı taarruzlar sonucunda Gelibolu Yarımadası'nı işgalde başarılı olamadılar.
Bunun üzerine sahildeki kuvvetler takviye edilmek için Arıburnu'nun kuzeyinde Suvla Koyu'na 6 Ağustos 1915 tarihinde yeni kuvvetlerle bir üçüncü çıkarma yapılmıştır. Ancak 9 Ağustos'ta Kurmay Albay Mustafa Kemal'in Birinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen karşı taarruzunda İngiliz Komutanlığı ihtiyat tümenini ateş hattına sürerek sahilde tutunmayı ancak başarabilmiştir.
 Mustafa Kemal ertesi gün Kocaçimentepe – Conk Bayırı hattında yeni bir karşı taarruz gerçekleştirmişti, bu hattaki Anzak birliklerini de geri atmıştır. İngiliz ve Anzak kuvvetlerinin İkinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen genel taarruzları ise Osmanlı savunmasını aşamamıştır. Tüm bu gelişmelerin sonrasında İngiliz, Anzak ve Fransız kuvvetleri Gelibolu Yarımadasını 1915 yılı Aralık ayı içinde tahliye etmiştir.
Bugünkü gençler Çanakkale ruhundan uzak yetişiyor
Çanakkale harbi sırasında Galatasaray Lisesi,İstanbul erkek lisesi ve İstanbul üniversitesi  başta olmak üzere bir çok okumuz erkek örenci mezun vermeyecek derecede savaşta şehit olmuştu. Bugün ise gençlik milli ve manevi değerlerden uzak bir yaşam tarzı sürüyor. Düşman Çanakkale de deniz ve karada belki boğazı geçemedi ama kültür,sanat,ekonomi ve diğer bir çok konuda düşman yatak odamız kadar girmiş durumda. Bu tür sıkıntıları aşmak için her kurum ve kuruluş üzerine düşeni yapmalıdır.

Kaynak:İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner33

banner14

banner34