banner32

Prof. Dr. İsmail Coşkun: “Robinson Crusoe kitabı bir çocuk kitabı değildir.”

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Coşkun; Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde her ay “Modern Dünya’nın Teşekkülü” başlığıyla gerçekleştirdiği söyleşi dizisinde 12 Şubat Salı akşamı “Modernleşme, Toplumsal Aktörler ve Devlet” konusunu anlattı. Dinleyicilerin ilgiyle dinlediği söyleşinin sonunda Coşkun’un; “Daniel Defeo’nun Robinson Crusoe kitabı bir çocuk kitabı değildir.” sözleri dinleyicilerde şaşkınlık meydana getirdi.

Prof. Dr. İsmail Coşkun: “Robinson Crusoe kitabı bir çocuk kitabı değildir.”
Zeytinburnu Belediyesi’nin konuğu olarak her ay Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde bir söyleşi gerçekleştiren Prof. Dr. İsmail Coşkun, “Modernleşme, Toplumsal Aktörler ve Devlet” konusunu anlattığı söyleşisinde; haçlı seferleriyle başlayan modernleşme sürecini bütün boyutlarıyla dinleyicilerine aktarmaya devam ediyor. İstanbul’un Fethi ile birlikte Yeni Çağ’ın başlangıç sürecini, “1500 sonrası dönemi belirleyen üç önemli tarih vardır. İlki 1453 yılında İstanbul’un Fethi, ikincisi 1492 yılında Kolomb’un Amerika’yı kıtasını keşfi, üçüncüsü ise 1497 yılında Ümit Burnu’nun keşfidir.

İstanbul’un Fethi ile başlayan süreçteki hadiseler dünyadaki değişimi tetiklemiştir.” sözleriyle özetleyen Coşkun; daha sonra Osmanlı’nın Akdeniz’de kurduğu hâkimiyet sonrası mecburen değişen batının serüvenini anlattı.

“Paradoksal bir biçimde Osmanlı’nın yükselişiyle, batının gelişmesi birbirine paraleldir. Amerika’nın keşfi de, Ümit Burnu’nun keşfi de Osmanlı’nın yükselişi sonucu mecburen gerçekleşmiştir. Kolomb girişiminin esas itibariyle Haçlı sonrası sonrasında oluşan Doğu bilgisi, uygarlık bilgisi ve buna bağlı olarak ortaya çıkan ufuk genişlemesinin ürünü olarak ortaya çıkmıştır.” değerlendirmesinde bulunan İsmail Coşkun, “İstanbul’un fethi ile birlikte Avrupa’da hep Batıya giderek Doğuya ulaşma fikrinin,dünyanın yuvarlaklığını yeniden öğrenilmesiyle birlikte gelişmiştir.” Dedi.

Coşkunkonuşmasında, modern dünyanın şekillenmesinde sömürgeci yayılmanın rolünün altını çizerek, kolonizasyon süreci anlaşılmadan, modern dünyanın kavranılamayacağı değerlendirmesinde bulundu.

“Sömürgecilikle karşılaşma da Amerika yerli halklarının tecrübesi ile Asya uygarlıklarının tecrübesinin farklıdır” tespitinde bulunan Coşkun, İspanyolların çok kısa süre içerisinde Amerika da hâkimiyet
kurmasına karşılık, Asya’da tam anlamıyla bir batı hâkimiyetinin kurulmasının yüzyıllar sürdüğünün altını çizdi. Robinson Crusoe’nin ikinci kitabında, kahramanın Madagaskar’ da yerli halkla karşılaşmasında ve direnç görmesi karşısında söylediği: “Buranın yerlileri Amerika kıtasının yerlilerini benzemiyor” değerlendirmesinin hareketle, Asya coğrafyası, Batı ile en eski zamanlardan beri bir karşılaşma deneyimi olduğunu, güçlü bir tarihselliğe, ve uygarlık geleneğine sahip olduğunu, bu nedenle Asyanın Amerika kıtası benzeri sömürgeleştirilemediği değerlendirmesinde bulundu.

Söyleşi sonunda ise konuyu özetlemek mahiyetinde bir örnek daha vererek, bir çocuk kitabı olarak bildiğimiz Robinson Cruose’ye değinen Coşkun’un; “Daniel Defeo’nun Robinson Crusoe kitabı bir
çocuk kitabı değildir. 1719’da basılan metin üç ay içerisinde 80.000 adet satmıştır. Bu kitabın aslı üç kitaptan oluşur. Birincisinde Amerika’nın Keşfi sonrasında, bir ada serüveni etrafında, bir sömürge
deneyimi, sömürgede bir düzenin nasıl kurulacağını, yerlilerin nasıl kullanılacağını, Cumalaştırılacağını anlatır. Bu bir anlamda oluşmakta olan sömürgeci dünyaya nasıl dahil olunacağına dair rehber
kitaptır. İkinci kitap Ümit Burnu’nun keşfini ve yeni Hindistan yolu üzerinden eski ticaret bölgelerine

gelişi anlatır. Yenidünya ticaretinde kazanılan birikim ve deneyimin, eski dünya, eski ticaret ylları güzergâhında yeni girişimlere dönüştürülmesinin hikâyesidir. Üçüncü kitapta ise romanın kahramanı
üzerinden Defeo’nun siyaset, din gibi konulardaki felsefi fikirleri aktarılır. Coşkun konuşmasını “Robinson Cruose kitabından Cuma’yı, yani yerliyi çıkardığınızda Robinson’un hiçbir anlamı kalmaz.

Avrupalı yanında işbirlikçi, Cuma olmadan kendi coğrafyasının dışında hiçbir etkinlik kuramaz.” değerlendirmesiyle sözlerini tamamladı. 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner33

banner14

banner34