banner32

Benim adamım mı, senin adamın mı yoksa davanın adamı mı ?

 Malum Ak Parti’de Büyük şehir ilçe kongreleri çok yakın bir sürede başlayacak. İstanbul’un 39 ilçesi mevcut.

Bu şehirde 11 milyon’a yakın seçmen var. Ülke genelinde 53 milyon  seçmen olduğunu düşünürseniz yani seçmenin % 20 si İstanbul’da yaşıyor.

İstanbul’da seçimi alan Parti Türkiye’yi alır.

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş bazı ilçeler’e kongrede bizim adayımız şu veya bu dediğini duydum.

Mustafa Ataş’ın bu tercihi hangi kriterlere göre yaptığını merak eden çok sayıda delege ve  teşkilat mensubu ile konuştum.

Bir çoğunun bir çok ilçede ciddi itirazları var. Bu itirazlardan dolayı Genel başkan Erdoğan’ın  Büyük Şehir adayların bizzat kendisinin belirleyeceğini ifade ederek kongre tarihlerini Kasım ayına kadar tehir ettiğini duydum.

Pendik’ten Silivri’ ye kadar bulunan 39 ilçe ile alakalı çok sayıda KULİS  bilgisi var. Burada kulis bilgilerinden oluşan isimleri vererek kimseyi  üzmek ve rencide etmek istemediğim için  isim beyan etmeyeceğim.

Yazdığım bütün bilgiler genel olarak bir çok ilçeyi alakadar ediyor. Sadece belli bir ilçe adayı için yazdığım bilgiler değildir.

Bazı ilçelerde bazı belediye başkanlarının ilçe başkan adaylarının İl ve genel Merkez adayı olarak açıklanmaları  adına can siperane çalıştıklarını gördüm, duydum, biliyorum.

Belediye başkanları gelecek dönem için değil gelecek nesil için çalışmalı


Bazı belediye başkanlarının 2019’da girilecek 3 önemli seçimde partimizi en iyi kim temsil eder biz o adaya nasıl  ulaşırız diye sağlıklı aday kim olur adına samimi ve içten bir arayış içine girmesi gerekirken şu kişi aday olursa benim 2019’ da Belediye başkanlığının ünündeki engeller kalkar mantığı adına bazı kişilerin aday yapılması için ağırlıklarını kullandıklarını biliyorum. Bir çok belediye başkanı parti davasından daha çok kendi davasının derdine düşmüş durumda.


Projesi olan, ufku olan, yaşadığı yere dair hayalleri olan kişiler ilçe başkanı olsa kötümü olur ?


Bu satırların yazarı olarak  Ankara’da dayısı olan değil, başkan olacağı  ilçede belediye başkanının hasbi çalışması yerine hesabi çalışması beni üzüyor. ANAP bu tür hataları için silinip gitti. Hesabi değil hasbi olalım derim ben.

İstanbul’un 39 ilçesinde Ankara’da dayısı olmayıp, bulunduğu ilçede  Belediye başkanın bu aday olur seçilirse benim önümde KILÇIKSIZ balık olur demeyeceği kişilerin gerçek manada partiye  ve davaya hizmet edecek adayların seçilmesi çok önemli bir süreçte değil miyiz ?


Ak Partide Kurucu Mahalle başkanlığı, ilçe yönetim kurulu üyeliği, beldelerden sorumlu il koordinatörü olarak görev yapmış birisi olarak zamanında maddi ve manevi bedel ödediğim bir partinin ahbap çavuş ilişkilerinden ziyade bilimsel esaslara göre kişisel egoların ayaklar altına alındığı bir şekilde yönetilmesini istemek suç değil.


Falan ilçenin adayı başkanın adamı, filan kimin adamı tarzı yaklaşımlar Ak Parti için felakettir.


Benden söylemesi, Partinin bütün kademeleri ile, STK balkanları ile  kısaca o ilçenin kanaat önderleri ile istişare etmeden bizim adayımız bu biz böyle istedik böyle olsun mantığı hoş değil. İlim ve bilim esas alınarak  en az itiraz alacak olan kişi aday olsun diyen birisiyim. Bu özelliklere sahip bir çok parti mensubu var.


İnşallah Ak Parti kongre sürecinde İstanbul ilçe başkanlığı adaylarından çok hata yapmaz temennisi ile yazımı bitirmek isterim.


İstanbul Times / Hüseyin Çetiner – 19 Ekim 2017

 

YORUM EKLE

banner33

banner14

banner34