Doç.Dr.Fatma Şen :Kanserden Korkma Geç Kalmaktan Kork Dedi

Sağlık

Avrasya Hastanesi Zeytinburnu Yerleşkesi hekimlerinden İç Hastalıkları ve Medikal Onkoloji Uzmanı Doç.Dr.Fatma Şen ile genel yayın Yönetmenimiz Hüseyin Çetiner sizin için sordu.

Hocam öncelikle bizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim bize biraz Kanser türlerinden bahseder misiniz ?

Dünya kanser günü başta olmak üzere artık birçok kanser’e dikkat çekmek amacı ile günler ve haftalar düzenleniyor.

Dünyada milyonlarca insan’a kanser teşhisi konuyor. Bir çok kişi ve aileler bundan olumsuz olarak etkileniyor. Yani kişi kanser tanısı aldıktan sonra kişinin yaşam tarzı başta olmak üzere hayatı değişiyor.

Kanser türelerinin bir çoğu eğer daha ilk evresinde ise önlenebilir.Bir örnek verecek olursak zamanında yapılan müdahale ile 10 hastadan 4’ünde kanser önlenebilir.

Toplumumuz kanser ile alakalı yeteri kadar bilgiye sahip değil. Bütün dünyada yapılan çalışmalar ile kanser neleri yaparsak kanser önlenebilir neleri yapmazsak kanseri daha çok alevlendiririz ? hangi kanserler daha çok önlenebilir en çok hangi kanserleri görüyoruz bunları tartışmak adına dünya kanser günleri, haftası yapılarak farkındalık oluşturulmaya çalışılıyor.

Kanser’in dünyada en sık görülen 1. Ve 2. Hastalık olduğunu söylemek yanlış olmaz.

En sık hangi kanserler görülüyor?

Şimdi dünya ölçeğinde en çok görülen cilt kanserlerini saymazsak,Akciğer kanseri ilk sırada yer alır.

Uzak doğu toplumlarında bu biraz değişmekle beraber mide kanseri biraz daha ön plana çıkıyor.

Genel olarak akciğer kanseri erkeklerde ilk sırada ,kadınlarda da meme kanseri ilk sırada yer alıyor.

Diğer kanserler arasında yine erkeklerde sık görülen diğer bir kanser türü de prostat kanseridir.Kadılarda sık görülen diğer bir kanser türü de tiroid kanseri var.Yine her iki cinste de en sık görülen üçüncü kanser de kolon kanseridir. Yani kalın bağırsak kanseri en sık görülen kanserdir.

Kaç çeşit kanser dersek diyelim bunu şu şekilde tarif etmek mümkün vücutta yolunda gitmeyen büyük şişliklere kanser diyoruz.

Bu hangi organdan çıktıysa onun kanseri, her organında kanser potansiyeli var akciğer, prostat, tiroid, meme, kolon bunlar en sık olmakla beraber her organın ya da dokunun kanser yapma potansiyeli vardır.

Neden kansere çare bulunamıyor ?

Şimdi kansere çare bulunamıyor değil, eskiye göre 30 yıl öncesine göre şuan biz çok daha şanslıyız çünkü her geçen yıl teknoloji nasıl çok hızlı ilerliyorsa kanser tedavilerindeki gelişmeler de çok hızlı ilerliyor.

Alt başlıklara baktığımızda önceden %100 ölümcül dediğimiz kanserler için artık şifa ihtimali çok çok fazla.

Sağ kalımlar çok iyi. Hastalarda eskiye görme daha fazla oranda olumlu dünüşler alıyoruz.

Önceden mesela 2010 yılında 1 yıllık kanser ile ilgili gelişmede bir tane ilaç bulunduysa 2011 de üç tane şimdi ise her gün üç tane ilaç hayatımıza giriyor.

Kimisi bunları kanserde tam yanıt yapıyor şifa sağlıyor. Yani şu kanıyı yıkmamız lazım kanser ölümcül hastalık değil.

Eğer erken tespit edilirse hemen çoğu ameliyatla çok ciddi anlamda %90 iyi sonuç alınıyor.

İleri evrelerde de hemen tüm kanserlerde artık tam yanıt aldığımız, örnek 10 sene önce % 3 yanıt alıyorsak şimdi % 20, % 25 gibi sonuç alıyoruz.

Düşündüğümüzde kanser hastası milyonlarca insan var,mesela 10 milyon kanser hastasının % 30 demek 3 milyon insanın hayatının kurtulması demektir.

Elimizde gelişen teknolojiye paralel olarak bu oranlarda verilerimiz var. Öbür türlü hepsini ölümcül görseydik bizim branşın bir anlamı kalmazdı.

İnsanlar daha bilinçli bir şekilde tarama testlerini yaparlarsa daha fazla erken yakalanan hastaları tespit etmiş oluruz. Yani hem mücadele hem tedavide çok ciddi gelişmeler var.

Check-up bu tehlikeleri azaltır mı ?

Tabi özellikle yaşlı hasta grubunun çünkü vücut rejenerasyon kapasitesini kaybediyor yıllarla birlikte anormalleşen hücre sayısı giderek artıyor yani onları tamir edemediği için fakat biz biliyoruz ki yine maalesef çok fazla çevresel faktörün olması, paket ürünlerin artması kansorejenlerin, radyasyonun, hava kirliliğinin, yaşam stilinin kötüleşmesi nedeniyle artık kanser erken yaşlarda da daha fazla görülüyor 50 yaş üstünde zaten kanser olmasa bile fizik muayeneler tarama testleri gerekiyor.

Check-up’larla ilgili olarak kanser tarama testleri çok önemli 40 yaşından itibaren, örnek olarak meme kanseri en geç iki yılda bir doktora gidip bir muayene olmaya başlaması gerekiyor.

Kolon kanseri ile ilgili 50’li yaşlardan itibaren büyük abdestte kan aranması 5 yılda bir tarama testleri yapılması gerekiyor yani tarama testlerimizde artık erken yaşlara çekilmiş durumda yani sadece 50 yaş üzerindekiler değil genç yaşlarda ve de ailede çok sayıda kanser olan daha özel tarama takip ediyoruz.

Onkolojide özel hastane olarak nasıl bir yer tutuyorsunuz ?

Tabi merkezimizde onkoloji olarak hem radyasyon onkolojisi hem medikal onkoloji var. Bunun yanında onkoloji bir ekip işidir. Bizim hastanemizde bütün branşlar mevcut. Her branş kendi alanında önemlidir.

Çünkü tedavinin çok yönü vardır. Tanı ve tedavinin bir çok ayağı vardır o ayakların hemen hemen tamamı güçlü bir şekilde merkezimizde girişimsel radyoloji, patoloji, nükleer tıpımız da geldi, o anlamda eksiğimiz yok.

Yani onkoloji hastası olarak merkezimize gelen bir hasta başarılı bir şekilde tanısı konuyor tedavi planı yapılıyor ondan sonra gerekli birimlerle tedavisi başlıyor

Hastalar için son sözleriniz nelerdir ?

Tabi kanserden korkma geç kalmaktan kork gibi bir takım sloganlar var biz de şöyle diyelim her türlü hastalıkla ilgili gerekli tedbirlerimizi alalım.

Kanser de bir hastalık, onunla ilgili öncelikli yapmamız gereken sigara içmeyelim, alkol,almayalım daha mobil bir hayat yani hareketli olalım haftanın belirli günlerinde yürüyüşümüzü yapalım.

Enfeksiyon hastalıkları ile ilgili gerekli aşılamalarımız yapalım ikincil olarak da tarama testlerimi zamanında yapalım eğer vücudumuzda yanlış bir şeyler gittiğini anlamışsak hemen hekim başvurusu yapalım ki gerekli tanısı konsun.

Kaynak :İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)


Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.