Başbakan’a Arzuhalimizdir

Güncel

Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a arzuhalimizdir, İstanbul’da belediye reisliği yaptınız ve bu aziz şehirde dünyaya geldiniz. Buradaki bir çok gelişmeden mutlaka haberiniz vardır.

İstanbul'u betona teslim etmeyiniz ... 
Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a arzuhalimizdir,
 
İstanbul’da belediye reisliği yaptınız ve bu aziz şehirde dünyaya geldiniz. Buradaki bir çok gelişmeden mutlaka haberiniz vardır.
 
Zeytinburu Times Haber Merkezi / Özel Haber

Ancak Birde İstanbul’un 39 ilçesine yönelik gazete ve haber portalı yayıncılığı yapan bizlerin zaviyesinde İstanbul’daki imar sorunlarına bakmanızı istediğimiz için minik bir ufuk turu yapmak istedik.
 
Napolyon’un “Eğer dünya tek devletten müteşekkil olsaydı payitahtı (başkenti) İstanbul olurdu “ denilen şehrin yoğun imarlarla felakete sürüklendiğini bazı örneklerle size arz etmek isteriz.
 
Eski Belediye başkanı Ali Müfit Gütuna da bir söyleşisinde İstanbul şu an 1204 Latin saldırısından daha harap hale getirildi demişti ki biz de bunun canlı şahitleriyiz.
 
Torunlar GYO’nun ucubesi Mall Of İstanbul Projesi
 
Bu proje her gün yüz binlerce insanın evine ve işyerlerine gelip gittiği bir yerin giriş noktası olan İkitelli OSB.nin ana güzergahında şehrin silüetini bozacak bir şekilde yapıldığı biliniyor. Ayrıca burada bir çok hak sahibinin arsası üzerine sosyal donatı şerhi konularak m2 si 300 TL ile 600 TL arasında bir nevi zorla TOKİ aracılığı ile Torunlar GYO.ya verilmek zorunda bırakılmıştır. Bu şekilde 1.600 M2 arsalarının hile ve zorlama ile alındığını ifade den merhum Ali Durmuş’un varisleri arsalarını sattıktan sonra plan ve imar değişikliği yapılarak haksızlığa uğradıklarını iddia ederek Küçükçekmece adliyesinde TOKİ ve Torunlar GYO aleyhine dava açtılar. Açılan dava bir yıldır devam ediyor.
 
Binalarda yerleşim başlamadan trafiğin felç olduğu bir yere bu kadar yüksek bina izni verenler hakkında hiçbir işlemin yapılmıyor olması yeni ucubelerin türemesine sebep oluyor.
Bu konuda arşivlerimizde daha çok bilgi ve belge var ancak özeti ile yetinmek istiyoruz ki başka ucubeleri de göz önüne serelim.
 
Bakırköy Osmaniye Marmara Forum AVM.
 
Bakırköy,Güngören,Bahçelievler ve Zeytinburnu ilçeleri başta olmak üzere bir çok ilçenin güzergahında yer alan bir lokasyonda 375 bin M2 lik inşaata izin verilmesine rağmen yolların aynı olması ciddi bir çelişkidir. Daha Önce Bakırköy belediye başkanı Ateş Ünal Erzen ile, İBB yetkilileri ile ve Hollanda ve İngiliz ortaklığı olan Bakırköy Marmara Forum AVM.nin Beşiktaş Akatlar‘da bulunan genel müdürlünde yetkiler ile görüşmemizde hiçbir kimse beton yığını ucube için makul ve mantıklı bir açıklama yapamamıştı.
 
 Bakırköy belediye başkanı Ateş Ünal Erzen bu projenin kendi döneminden önce onaylandığını ifade ederek benim burada bir günahım yok diye açıklama yapmıştı. İBB yetkileri de aynı şekilde Ali Müfit Gürtuna zamanında olan bir iş diyerek topu taca atmıştı. Oysa ki İnşaat Kadir Topbaş döneminde başladı bu proje iptal edilebilirdi.
 
Marmara Forum AVM.nin kurucusu olan MULTI DEVELOPMENT yetkilileri de bize yaptıkları açıklamada biz üzerimize düşen sorumlulukları yaptık yeni yol,üst ve alt geçit çalışmaları işi İBB.nin olacaktı diyerek meydana gelen ucubeden suçları olmadığını ifade ettiler.
Ancak şu bir gerçek ki gazete yetkililerimizin evlerine gidebilmeleri için bu güzergahı takip etmeleri gerekir. Hafta sonları ve yağmurlu günlerde Veliefendi Hipodrumundan İncirliye kadar 45 dakika ile bir saat arasında trafik çilerinin uzadığı gerçeğine kimse ne yazık ki bir cevap veremdi.
 
Gül İnşaat’a İkitelli Tır garajının yanında sel felaketinde sular altında kalan yerde on binlerce M2 karelik inşat izni nasıl verildi ?
 
Eylül 2009 yılında İstanbul’da yaşanan sel felaketinde 12 Tır sürücüsünün hayatını kaybettiği bir yerin yanı başında Gül İnşaata on binlerce M2 izni nasıl verdiği açıklanmalı.
 
Yine bu inşaatın 200 metre ilerisinde Ebubekir Aydın’ın da en az 30 bin m2 lik inşaat yaptığına şahit olduk. Bu binanın yeri arsa iken yanı başındaki Lojistik firmasının depo olarak kullandığı yer sel sularının altında kalmış ve burada bir güvenlik görevlisi hayatını kaybetmişti.
 
Hiçbir kimsenin ne zaman ne kadar yağmur yağacağını bilme imkanı olmadığına göre dere girişlerine hangi gerekçe ile imar izni verildiği mutlaka sorgulanmalıdır. Daha önce bu konuda yapılan hata ve yanlışları belirterek haber yapmıştık.
 
Bu haberimiz ile dikkatleri buraya çekmek istememize rağmen para kazanma hırsı can ve mal güvenliğinin önüne geçtiği için hiçbir yetkili oralı olmamıştı.Allah korusun 2009 da ki felaketin bir benzeri daha yaşanırsa biz uyarmıştık demekten mutlu olmayacağımızı belirtmek isteriz.
 
SİMPAŞ’ın Zeytinburnu OTTOMARE SUITS PROJESİ
 
Bu proje Zeytinburnuluların Deniz ile irtibatını kesti. İstanbul’da Silüet mevzusu çıkınca bu proje dört kat alçaltılmıştı ama yanına bu yoğunluğun daha fazlası için inşaat yapma hakkı verilmişti. 300 binden fazla nüfusu olan koskoca Zeytinburnu ilçesinin daha fazla para kazanma hırsı için göz ardı edilmişti. Zeytinburnu’nun deniz ile irtibatı SİMPAŞ GYO’nun menfaatleri uğruna heba edildi.
 
Sur içinde yüzlerce tarihi cami yok edildi…
 
Esenyurt imar faciası zaten başlı başına bir doktora tezinene konu olacak türden
 
Esenyurt Belediye başkanı Necmi Kadıoğlu Esenyurt belde iken başkanların yetkisi daha fazla olduğundan dolayı ben yaptım oldu diyerek iki üç encümeni ile işleri daha rahat ve basit bir şekilde yapabiliyordu. Ancak ilçelerin konumları daha farklı ve sorumlulukları daha fazla. İstanbul Times Gazetesi olarak 22 firmanın durdurulan 36 projesi için ilçede ciddi araştırmalar yaparak yazılı ve görsel bir çok habere imza attık.
 
 Başkan Kadıoğlu mezarda yürürken korkmamak için ıslık çalan adam misali 30 bin daireden dolayı mağdur insan sayısını 500 olarak gösterme gayretine düşmesi de sorunu çözmez.
Buranın sorunlarını yazmak için bir haber değil 500 sayfalık kitap bile yeterli gelmez.
 
Başbakan olarak sizlerin yüksek imarlardan dolayı rahatsız olduğunuzu değişik mecralarda ifade etmenizden sonra İBB Esenyurt olayına el koydu.
 
Sayın Başbakan bunlar sadece İstanbul’da yapılan Ucube binalara minicik bir örnek olarak sunuldu. İnanıyoruz ki sizlere verilen dosyalar bunların binlerce kat büyüklüğündedir.
 
Şu an İstanbul’da yaşanan tek kelime ile şundan ibarettir. Nasıl ki cahiliye döneminde fakirler garip gurebalar bir hata işledikleri zaman en sert şekilde cezalarını buluyorken, imtiyazlı ve arkası kuvvetli olanlar için değişik HÜLLELER yapılarak cezadan kurtuldukları gibi özetle bugün İstanbul’da geçerli olan mantık üç aşağı beş yukarı bu minval üzeredir.
 
Keyfiyetin bu şekilde bilinmesi arz olunur.
 
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.