banner32

Yaz Aylarında Artış Gösteren Kbb Hastalıkları

Yaz mevsiminin gelmesiyle sanılanın aksine kbb hastalıklarında azalma olmaz, sadece hastalıkların sıklığında değişim olur. Kışın daha sık görülen nezle, grip gibi viral üst solunum yolu hastalıkları ve bunlara bağlı oluşun sinüzit, otit gibi bakteriyel enfeksiyonlar, güneş ışınlarının etkisini göstermesi ve havaların ısınmasıyla podyumdaki yerlerini dış kulak iltahabı (eksternal otit) ve kulak mantarı (otomikoz) gibi sıcak, nemli havaları seven mikrobik hastalıklara bırakırlar.

Yaz Aylarında Artış Gösteren Kbb Hastalıkları
Özellikle yazın aşırı terleme, sık banyo alma, deniz daha sıklıkla havuz suyunun etkisiyle kulak girişindeki cildin asit-baz dengesi bozulur ve enfeksiyonlara yatkınlık artar. Normalde dış kulak yolu iyi korunaklıdır ve kendi kendini temizleme özelliği vardır. Cilt altında kulak kiri dediğimiz serumeni oluşturan bezler ve kıl kökü bezleri bulunur. Doktorlar ve hastalar tarafından kullanılan kulak kiri terimi yanlış bir tabirdir. Bu salgı aslında dışardan gelen bir pislik değil, kulağın yaptığı son derece yararlı bir salgıdır. Normalde eğer kişinin kulağında yapısal bir problem (kulak kanalı darlıkları, sedef hastalığı gibi) yoksa bu salgı dışarıya doğru atılır. Hastalarda birikerek kulağı tıkayıp işitme kaybına neden olması genellikle yanlış alışkanlıklar (kulak temizleme pamuğunun sık ve yanlış kullanımı, kulağın yabancı cisimlerle kaşıyarak tahriş edilmesi gibi) nedeniyle olmaktadır. Bu salgı; kulak kanalının hafif asidik (pH 4-5) olmasını sağlar, mikropların yerleşmesini engeller ve enfeksiyonların gelişmemesi açısından bir bariyer oluşturur, dış ortamdan gelen toz ve benzeri yabancı cisimleri zamk gibi tutar. Ancak dış kulak yolundaki asiditeyi değiştiren faktörler (banyo, deniz veya havuz sonrası kulağın ıslak kalması, pamuklu çubukla kurcalama sonrası kulak kirinin temizlenip koruyucu bariyerin ortadan kaldırılması, yine temizleme veya kaşıma amaçlı dış kulak yoluna sokulan yabancı cisimlerin yaptığı travmaya bağlı deride zedelenme, kulak kirinin itilip birikmesi ve suyla şişmesi sonucu mikropların yerleşimi için zemin oluşturması vb.) patojen bakterilerin ve mantarların üremesine ve dış kulak yolu iltihabına yol açar.
Hijyen şartları iyi olmayan havuz ve denizlerde yüzenlerde dış kulak yolu enfeksiyonlarına, özellikle de mantara yakalanma riski artmaktadır.
Ayrıca kulak temizlettirmek için gidilen hastanelerde kullanılan aletlerin yeterince temiz ve steril olmaması, aynı aletin birden çok kişide kullanılması ya da temizleyen kişinin dış kulak cildini tahriş etmesi durumunda hastanelerden de mantar ve enfeksiyon kapılabilinir.
İşitme cihazı kullananlar da özellikle yaz aylarında daha çok dış kulak yolu enfeksiyonları sık görülme eğilimindedir. Kulak içi cihazlarda cihazın kendisi, kulak arkası olanlarda kulak kalıbı dış kulak yolunu tıkayarak dış kulak yolunun kendini temizleme mekanizmasını bozmakta, yazın özellikle terleme ile kulak yolu asiditesinin bozulması bu enfeksiyona zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle cihazı aralıklı kullanmakta ve sık sık temizlemekte yarar vardır.
 
Eksternal Otit’ de (Dış Kulak Yolu İltihabı) Ne Hissedilir?
Ağrı ve kaşıntı eksternal otitin en sık görülen belirtileridir. Hastalar genellikle zonklayıcı tarzda, öncesinde hafif kulak kaşıntısı olan, çene ve kulak kepçesinin hareketine duyarlı oldukça şiddetli bir ağrıyla hekime başvurur. Kulağının üzerine yatamadığını, kulağına dokunamadığını belirtir. Sıklıkla öncesinde havuza veya denize girme öyküsü vardır. İşitme kaybının ön planda olduğu orta kulak iltahabının aksine dış kulak yolu iltahabında kulak girişi şişip kapanmadıkça erken evrede işitme kaybı beklenmez ve genellikle kulak zarında herhangi bir hasar yoktur.
Ekternal Otit (Dış Kulak Yolu İltihabı) Nasıl Önlenebilir?
Eksternal Otit’i (Dış Kulak Yolu İltihabı’nı) önlemenin en güvenli yolu, kulak yolunu tahriş etmemek ve savunma mekanizmalarının iyi çalışmasını sağlamaktır.
Kulak temizleme çubuğu, tel toka, tığ, kürdan, parmak ve benzeri cisimlerle kulağın kaşınarak tahriş edilmesinden kaçınılmalıdır.
Kulak kirini (mumunu) çıkarmaya çalışmayın. Eğer, işitmenin etkilendiğini hissediyorsanız doktorunuza danışınız.
Kulaklarınızı mümkün olduğunca kuru tutmaya çalışın. Yüzdükten veya duş aldıktan sonra kulaklarınızı havlu ya da pamukla kurulayın. Düşük derecede ayarlanmış, saç kurutma makinesi, kulak yolunu kurutmada yardımcı olabilir, ancak kulağınızdan 30 cm. uzakta tutun.
Sık tekrarlayan dış kulak yolu iltihabınız oluyorsa yüzme sırasında başlık kullanarak suyun kulaklarınıza kaçmasını engelleyebilirsiniz. Kulak tıkacı, kulaklarınızın iltihaplanmasına olanak sağlayabilir. Önlem amaçlı olarak yaz aylarında haftada iki kere kulak temizleme pamuğuna damlatılacak 2 damla sirkenin kulak girişine yumuşakça sürülmesi de asidik bir ortam yaratarak iltihap oluşma riskini azaltmaktadır.
Ekternal Otit (Dış Kulak Yolu İltihabı) Nasıl Tedavi Edilir?
Anlatılanlardan herhangibirinin sizde olduğunu düşünüyorsanız hemen doktorunuza başvurun.
Yapılacak muayeneden sonra iltahabın seviyesine göre genellikle lokal yani çeşitli damla ve pomadlarla yapılacak tedavi yeterli olacaktır. Daha ilerlemiş durumlarda, ağır vakalarda ise (abseleşme, kulak girişinin tamamen kapanması, iltahabın çevredeki cilde yayılması...) doktorunuz tarafından sistemik yani ağızdan veya enjeksiyon yoluyla verilecek ilaçlara ek olarak yapılacak kulak temizliği, pansuman, gerekirse cerrahi müdahaleyle sorun çözülecektir.
 
Kulak Mantarı (Otomikoz)
    Normal olarak dış kulak yolunda mantar sporları mevcuttur. Yaz aylarında aşırı terleme, sık banyo yapılması, deniz ve havuz nedeniyle kulağın nemli kalması sonucunda sıklığı artar. İltahaplı kulak akıntısı olan hastalarda kış aylarında da görülebilir.
      Kaşıntı, kötü kokulu akıntı, işitme kaybı, bazen ağrı şikayetleri yapar. Ağrı hastalığın doku derinliğine nüfuz ettiğini gösterir. Bu durum daha çok kulak karıştırma alışkanlığı olan kişilerde ortaya çıkar. bu nedenle kulak karıştırmak doğru bir alışkanlık değildir, hastalığa davetiye çıkarır.
      Tedavi aspiratör yardımı ile iyi bir temizlik ve kanalın asidifikasyonu yoluyladır. Tedavi tamamiyle lokaldir, sistemik yani ağızdan alınan ilaçların etkisi olmaz. Mantar ilaçlarının damla şekilleri en etkin olanıdır. Özel hazırlanmış solüsyonlarla yapılan pansumanda tedavide kullanılır. Tedavide antibiyotik kullanımının yeri yoktur.
 Otomikoz tedaviye dirençli olabilir, tekrarlarla seyredebilir. Hastalık iyileştikten sonra kulağı korumak ve kuru tutmak tedavi kadar önemlidir. Mantar enfeksiyonları kulak zarında ve dış kulak yolunda kalıcı hasar oluşturmazlar. Oluşturdukları işitme kaybı tedavi ile düzelir.
  
Kulak Burun Boğaz Uzmanı
Op. Dr. Galip Arda Pelen

 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner33

Powered by Dailymotion

banner34