Konuşmasının başında bir eğitim sisteminin asgari olarak neleri yapması gerektiği üzerine duran Kara, ilk olarak işlevi olan bir eğitim sisteminin, geçmişe dair bir aktarım yapması gerektiğini belirtti.



Geçmişin aktarımı meselesinin geçmişle alakalı olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Kara, “Bugünü inşa edebilmek ve yarını kurabilmek için geçmişi aktarırız.”dedi. Kara, bu sebeple bir eğitim sisteminin mutlaka kademeli olarak geçmişi aktarması gerektiğini söyledi.



Geçmişin merkezinde bir milletin, bir toplumun kendi geçmişinin yattığını belirten Prof. Dr. Kara sözlerine şu şekilde devam etti:



“Peki, bu geçmiş neresi? Aslında geçmiş dediğimiz, tarihin bütünüdür. Hiç değilse insanlık tarihinin bütünüdür. Hazreti Adem’den başlayıp bugüne kadar gelir. Peki, burada bir kademe gözetilmeyecek mi? Öncelik, sonralık yok mu? Hiç şüphesiz var. Buradaki geçmişin merkezinde bir milletin, bir toplumun kendi geçmişi vardır. Bunu daraltırsanız bir kişinin kendi geçmişi vardır. Ama eğitim sistemi kişi üzerine değil bir millet üzerine kuruludur. Dolayısıyla geçmiş dediğimiz zaman kastettiğimiz şey bir milletin geçmişidir.”



“MODERNİST PROJE, BÜTÜN DÜNYAYA TEK TİP BİR EĞİTİM DÜŞÜNCESİ DAYATIYOR”



Bir eğitim sisteminin bugün ile de ilgili olması gerektiğinin altını çizen Kara, geçmiş aktarımının, bugün ve yarın için lazım olduğunu hatırlatarak, eğitim sisteminin bir gelecek tasavvuruna sahip olması gerektiğini sözlerine ekledi.



“Modernist proje”nin bütün dünyaya tek tip bir eğitim düşüncesi dayattığını söyleyen Prof. Dr. Kara, “Bizim gibi ülkeler, bu durumu kabul etmekte neredeyse hiç tereddüt etmediler.” dedi.



Kara konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Buradaki nazik nokta şurası; Türkiye gibi bir ülkede modern süreçlere katılmadan eğitim sisteminizi, insan yetiştirme sisteminizi sürdüremezsiniz. Bu çok önemli bir nokta… Mutlaka modern eğitim süreçleriyle bir entegrasyon sağlamanız lazım. Bunu sağlamadığınız zaman işlerinizi yürütmeniz imkansız denecek kadar zordur. Türkiye bu bakımdan tek başına karar verebilecek bir ülke hiç olmadı. Bugün de değil, bugün Türk eğitim sisteminin kararlarını Türkiye vermiyor. Bunu acı bir gerçek olarak görmemiz lazım.”



Eğitim sistemini, modern eğitim süreçleriyle entegrasyon sağlayabilecek bir hale getirmemiz gerektiğini de vurgulayan Kara, “Esas önemli olan şey sizin buna ne katacağınızdır. Bu, modern eğitim sisteminin, Türkiye’de uygulandığı, Türk olduğuna dair gösterge ne olacak? Eğer bu yoksa, bunun Türk eğitimi olduğunu biz nerden anlayacağız.”dedi.



İsmail Kara son olarak, eğitim sistemi için kayda değer bir mesai sarf edilmesinin önemine değinirken, bu mesainin, ne yazık ki, bugün de sarf edilmediğini dile getirdi. Kara, Türk eğitim sistemini değerlendirdiği konuşmasını şu şekilde sonlandırdı:



“Türkiye’nin en önemli meselesi eğitim ama gazetelerde eğitim yazısı yok! (…) Türkiye’nin kat etmesi gereken çok yol var!”