Öncelikle bana yazı yazma imkanı sunan İstanbul Times Yayın Grubu başkanı Gazeteci Yazar Hüseyin Çetiner'e teşekkür ederim.
Bundan sonra zaman zaman değişik konulardaki yazılarım ile www.zeytinburnutimes.com haber portalında sizinle olmaya gayret edeceğim.
İşte ilk yazımı sizinle palyalşıyorum.
300 yıl önce Kafkasya’dan Maraş’a göçmüş bir ailenin çocuğu olan Abdurrahman Cahit ZARİFOĞLU, 1 Temmuz 1940 tarihinde Ankara’da doğdu. Babası Niyazi Bey tahsilli birisi olup, vaizlik ve hukukçuluk yapmış, annesi evliyazadelerden Şerife Hanımdır. Ağabeyi Sait ZARİFOĞLU, babasının yokluğunda annesine ve kardeşlerine sahip çıktığı için “Baba Sait” lakabını almıştır.
Arkadaşlarından Rasim ÖZDENÖREN, Cahit ZARİFOĞLU’nun lise yıllarında içine kapanık bir insan olduğunu hatta şiir yazdığını arkadaşı olduğu halde çok geç öğrendiğini söyler. Lise tahsilini Maraş Lisesi’nde yapan Cahit ZARİFOĞLU, 3 yıl liseyi uzatmış ve bu süre içerisinde açılarak gazetecilik yapmış ve edebiyat sayfalarına yazılar, şiirler yazmıştır. 1961’de liseyi bitirip, İstanbul’da ki arkadaşları Adil Erdem BAYAZIT ve Rasim ÖZDENÖREN’e “Geliyorum. Beni bir fakülteye kaydettirin” diye mektup yazıp üniversite tahsili için İstanbul’a gelmiştir.
İstanbul’da arkadaşları tarafından Alman Dili ve Edebiyatı Fakültesi’ne kayıt ettirilen Cahit ZARİFOĞLU, bu okulu da 10 yıl gibi bir sürede tamamlamıştır. Üstad Necip Fazıl KISAKÜREK ve Sezai KARAKOÇ ile İstanbul’da kaldığı yıllarda tanışmıştır. Arkadaşları ile birlikte Üstad’ın evinde toplandıkları ve onun sohbetini dinledikleri gecelerde sohbeti dinlemek yerine Üstadı’ın kitapları ile ilgilenen ZARİFOĞLU’na Üstad Necip Fazıl “ Yahu burada muhteşem bir konser varken sen notalarla meşgulsün. Artist” demiştir.
Daha sonra Üstad, Cahit ZARİFOĞLU’nu kendisi ön ayak olarak mürşidi Abdulhakim Arvasi Hazretleri’nin ailesinden Berat Hanım ile kendi şahitliğinde evlendirmiştir. 40 yaşından sonra değişerek “Şiir Hakk’ın emrinde olmalı, Rıza-i Bari’yi gözetmeli” diyerek şiirlerinde değişikliğe gidip daha kolay anlaşılan şiirler yazmıştır. 1976 yılında Mavera dergisinin kuruluş çalışmalarında yer almıştır.
7 Haziran 1987 tarihinde kanser hastalığından İstanbul'da vefat etmiştir. Kabri Üsküdar Beylerbeyi'ndeki Küplüce Mezarlığı'nda ve kayınpederi olan Kasım Arvasi ile yan yanadır. Her sene 7 Haziran'da sevenleri tarafından mezarı başında anılır.
Bundan sonra zaman zaman değişik konulardaki yazılarım ile www.zeytinburnutimes.com haber portalında sizinle olmaya gayret edeceğim.
İşte ilk yazımı sizinle palyalşıyorum.
300 yıl önce Kafkasya’dan Maraş’a göçmüş bir ailenin çocuğu olan Abdurrahman Cahit ZARİFOĞLU, 1 Temmuz 1940 tarihinde Ankara’da doğdu. Babası Niyazi Bey tahsilli birisi olup, vaizlik ve hukukçuluk yapmış, annesi evliyazadelerden Şerife Hanımdır. Ağabeyi Sait ZARİFOĞLU, babasının yokluğunda annesine ve kardeşlerine sahip çıktığı için “Baba Sait” lakabını almıştır.
Arkadaşlarından Rasim ÖZDENÖREN, Cahit ZARİFOĞLU’nun lise yıllarında içine kapanık bir insan olduğunu hatta şiir yazdığını arkadaşı olduğu halde çok geç öğrendiğini söyler. Lise tahsilini Maraş Lisesi’nde yapan Cahit ZARİFOĞLU, 3 yıl liseyi uzatmış ve bu süre içerisinde açılarak gazetecilik yapmış ve edebiyat sayfalarına yazılar, şiirler yazmıştır. 1961’de liseyi bitirip, İstanbul’da ki arkadaşları Adil Erdem BAYAZIT ve Rasim ÖZDENÖREN’e “Geliyorum. Beni bir fakülteye kaydettirin” diye mektup yazıp üniversite tahsili için İstanbul’a gelmiştir.
İstanbul’da arkadaşları tarafından Alman Dili ve Edebiyatı Fakültesi’ne kayıt ettirilen Cahit ZARİFOĞLU, bu okulu da 10 yıl gibi bir sürede tamamlamıştır. Üstad Necip Fazıl KISAKÜREK ve Sezai KARAKOÇ ile İstanbul’da kaldığı yıllarda tanışmıştır. Arkadaşları ile birlikte Üstad’ın evinde toplandıkları ve onun sohbetini dinledikleri gecelerde sohbeti dinlemek yerine Üstadı’ın kitapları ile ilgilenen ZARİFOĞLU’na Üstad Necip Fazıl “ Yahu burada muhteşem bir konser varken sen notalarla meşgulsün. Artist” demiştir.
Daha sonra Üstad, Cahit ZARİFOĞLU’nu kendisi ön ayak olarak mürşidi Abdulhakim Arvasi Hazretleri’nin ailesinden Berat Hanım ile kendi şahitliğinde evlendirmiştir. 40 yaşından sonra değişerek “Şiir Hakk’ın emrinde olmalı, Rıza-i Bari’yi gözetmeli” diyerek şiirlerinde değişikliğe gidip daha kolay anlaşılan şiirler yazmıştır. 1976 yılında Mavera dergisinin kuruluş çalışmalarında yer almıştır.
7 Haziran 1987 tarihinde kanser hastalığından İstanbul'da vefat etmiştir. Kabri Üsküdar Beylerbeyi'ndeki Küplüce Mezarlığı'nda ve kayınpederi olan Kasım Arvasi ile yan yanadır. Her sene 7 Haziran'da sevenleri tarafından mezarı başında anılır.
Erkenden aşındırır aşkını
Odaların köşelerine zamansız oturur
Duyarsa bir çocuğun
Oyundan çağrıldığını
Başının her seferinde döndüğü kumarı
Gönlünü bir tarzla kurularken kazanır
Anlarsa yenilen bir kadının
Darda kaldığını
Kendi kendine ardaşak kaçağı
Arada bir bakınır ne yaptığına
Süresiz kapılır tablolara yangelir
Ve oturdu mu bir masaya
Hakkını verir çay içmenin
Bu adam kitapların uçlarına
Çizilmiş itilmiş resim
Korkmadan yaşar tebessüm gösterir
Ağır başıyla nöbet alır
Dağdan kaçar şehri çevirir
Ve bırakır gönlünü bir tazı sıçramasına
Erkenden aşındırır aşkını
Anlamaz bir kadının
Süresiz kapılıp yangeldiği tablolara
Severek tebessüm attığını
Ağır başıyla kopar dağdan
Nöbet alır şehri devirir.
Cahit Zarifoğlu
Zeytinburnu Times / Taha Nusret Bozkurt